4 Ağustos 2009 Salı

Atatürk ve demokrasi.





Yıllardır tartışılan bir konu. Atatürk diktatörmüdür. Atatürk demokrattı, bir halk meclisi kurarak emperyalizme karşı mücadeleyi başlatan mustafa kemal daha sonra devrimlerini türk halkına benimsetmiştir. Bu günkü diktatör yönetimleri ülkelerini oluşturdukları cunta ile yönetiyorlar. Mustafa Kemal ise büyük millet meclisini kurarak diktatör olmadığını kanıtlamış, dünyaca takdir ve övgüler kazanmış, Türk milletini dünya milletleri arasına sokmuş en büyük Türktür. onu sevmeyenler ise halkın gözünden düşürme çabasıyla diktatör karalaması yapmaktadırlar. Mustafa Kemal Atatürk milletinin kalbinde ve beyninde sonsuza kadar yaşayacaktır. O bu milleti kulluktan kurtarıp özgür vatandaş yapmıştır.

İnternet ve insan.

İnternetin hayatımızdan alıp götürdükleri.

Hayatımızdan alıp götürdükleri kadar, hayatımıza katkılarına bakacak olursak. Çok yararlı olduğunu görürüz internet' in. Bağımlılık veya başka sorunlar yaratması ise kişinin kendisinden kaynaklanır. Yeni bir oluşuma aşırı derecede bağlanmak yapımızda var. İlk tv yayınlandığı yıllarda da buna benzer bağımlılıklar görülüyordu. Daha sonra video bağımlılığı, cep telefonu bağımlılığı ve bu günde internet bağımlılığı.. Doğaldır bütün bunlar, geçmişten gelen noksanlarımızı kapatma çabasıdr bu bağımlılıklar. Zaman içinde normala döner. Yinede, ölçülü ve dikkatle yanaşırsak vereceği zararları en aza indirebiliriz..

Çanakkale

Çanakkale savunması

1915 yılında güçlü ingiliz ve fransız donanmasının hezimetidir. türk askerinin zaferidir, çanakkale savunması.binlerce şehit verdiğimiz bu savaşta, mustafa kemal anafartalarda bir mucize yaratmıştır. ne yazık ki üç yıl sonra 1918 de geri püskürttüğümüz düşman donanması, elini kolunu sallayarak çanakkaleden geçip istanbulda dolmabahçe sarayının önünde toplarını saraya doğrultmuştur. bu donanmayı gören mustafa kemal geldikleri gibi giderler diyerek kurtuluş savaşını samsunda başlatmıştır..

Batının senaryosu.

Osmanlıyı yeniden ihya etmek.


Dünya üzerindeki tek güç abd nin Türkiye üzerinde hazırladığı bir senaryodur  Osmanlıyı yeniden ihya etmek. Çünkü, abd Avrasya'ya hakim olmak için Türkiyeyi istediği kıvama ancak Osmanlıyı tekrar ihya etmek le ulaşabileceğini biliyor..
Geçmişte Almanlar'da, Osmanlı'ya yardım etmek, ordusunu geliştirmek amacıyla gelerek Osmanlı devletinin ordusunu, ekonomisini ve en önemlisi siyasetini yönlendirerek
Osmanlının felaketini oluşturdular.
Osmanlıyı yeniden ihya etmek düşüncesinin altında yatan gerçek, avrupa ve abd nin de Türkiye üzerinden avrasya ya hakim olması.  çünkü, avrasya'nın zengin  toprak altı zenginliği batıyı ve abd yi mıknatıs gibi kendine çekiyor..

ATATÜRK

Mustafa Kemal Atatürk

Yetmiş yıllık bir özlemi sevgili Mustafa Kemal Atatürk' e nasıl anlatsam? Bilemiyorum utanacağım, yüzüm kızaracak, gözümden yaş gelecek..Düşmanlarımız tarafından işgal edilmiş bu ülkeyi kurtarma çabaların ın boşa gitmesi utanılacak bir durum. Yine başlangıca döndük. Borç içinde bir ülke, ürettiğinin çok üzerinde tükettiği için de (iki yakası bir araya gelmiyor) yani cari açık yükseliyor. Savurgan bir toplum olduk sevgili Atatürküm. Milli politika hak getire, bu millet için senin yaptıklarını karalama kampayaları ala bildiğine yaygın. Bundan çok utanıyorum Atatürküm. senin gençliğe hitabendeki, dahili ve harici bedhahların olacaktır. cümlesideki bedhahları (kötülük isteyen, garezkar) her yerde görüyorum. Huzursuzum, cumhuriyetin başlangıç yıllarına dönmek istiyorum. sevgili Mustafa Kemal Atatürkün özgür, bağımsız ve çağdaş uygarlığını aşmış türkiyesinde yaşamak istiyorum..

Türkçeyi yozlaştırmak

Türkçenin yozlaşması  yeni bir olay değil ki. Yüz yıl evvel konuşulan ve yazılan Türkçeye baktığımız zaman yozlaşma başlamış.  Daha da eskidir bu yozlaşma ki bunu fark eden Karaman oğlu Mehmet bey divanda, dergahta,bargahta, mecliste, meydanda Türkçe konuşulacak, bildirgesi dilimizin yozlaşıp, Arap ve Acem dilinin hakimiyeti altına girdiğini görmesidir. Ne yazık ki Osmanlı bu bildirgeyi duymamış bile Osmanlı bir dil oluşturmuş Arap, Acem ve Türkçe karışımı. Padişahların isimleri dahi Araplaşmış. Ne dilimiz'de nede isimlerimizde Türklük kalmamış. Fransızlar'la biraz yakınlık kurmuşuz Fransızca kelimeleri dilimize sokmuşuz. Almanlar'dan, İngilizlerden alınan kelimelerle Türkçe olmuş çorba..  Bu gün dahi Osmanlıca kelimeler kullanılıyor ise, sorumlular  en başta Türk dil kurumu, edebiyatçılar ve eğitimcilerdir.

Dünyanın en zeki milleti.

Tabi'ki İngilizlerdir. Hong Kong gibi uzak doğunun en hareketli liman şehrini Çinlilerden yüz yıllığına kiralamak, İngiliz sermayesini Hong Konga yerleştirerek ülkesinin ekonomisini kalkındırmak, Kanada, Avustralya, Hindistan. ve dünyanın bir çok coğrafyasında bayrağını, parasını dilini geçerli kılmak zeka ürünü değilse ben bir şey bilmiyorum.

Türkiyenin süper güç olması.

Süper güç olmak hayali kendisini, bu vatanın evladı olarak düşünen herkesindir .Ama nasıl süper güç olunur onu bilmiyoruz.

En azından bazı gerçekleri görmemiz gerekir. Üretimimiz tükettiğimizden düşük olursa, dünya pazarlarında rekabet edecek kalitede mal üretemezsek, devamlı borç alarak yaşıyorsak. 9 ocaktan beri imf yetkilileri borç olarak verecekleri 5 milyar dolar için bir çok şartlar öne sürerek zorluk çıkarıyorlarsa biz süper güç olamayız. Hayal kurmayalım. Gerçekleri açık seçik görelim. Bu gün İsviçrenin Davos kasabasında toplanacak olan zirvede dünyanın süper güçlerinin alacakları kararları dikkatle izleyin, başbakanımız dış işleri bakanımız ve devlet bakanımız zirveye katılan devlet başkanlarıyla ikili görüşmeler yapacaklar. Özellikle dış işleri bakanımız Ermenistan dış işleri bakanı Nalbantyan la ne görüşecekler lütfen ihmal etmeyin. Olaylara objektif yanaşırsanız daha sağlıklı düşünebilirsiniz. Süper güç olma hayallerini bir kenara koyup nasıl bu bağımlılıktan kurtuluruz diye düşünmeye başlarsınız.
1839 tanzimat fermanı, 1856 ıslahat fermanı ile başlayan Osmanlıyı parçalama senaryoları, borçlandırılarak uygulamaya geçiren o dönemin süper güçleridir. Bu günkü süper güçler de ayni senaryoyu uygulamaktadırlar.
lütfen son yüz yılı iyi araştırın ve öğrenin, o zaman süper güç olamıyacağımızı görürsünüz. Borç alan ülke değil, borç veren ülke olabilirsek süper güç olabilmenin ilk adımını atmış oluruz. Devletimizin kuruluşunda ki en önemli unsur tam bağımsızlık olduğunu belleklerimize kazımamız gerekir.

Boşanmak

Düşünmeden, yalnız duyguları ve tutkuları ile birbirlerine bağlanmış kişilerin aradan geçen süreç içinde uyumsuzluklarını görerek kopmaları. Olan arada kalan çocuklarına olur.

Hayatın anlamsız geldiği andır,
yıllarca beraber yaşadıktan sonra, terkedilerek yalnız bırakıldığını anladığın en kötü gündür.

Köyüm

Gacık köyü

Yalovaya 14 km uzaklıkta orman kenarında İzmit körfezini kuşbakışı gören bir mevkide kurulmuş beş yüz yıllık çınarları ile ünlü, Atatürkün bu çınarların altında kahve içmeye geldiğini yaşayan insanları var.
Meyve bahçeleri, illada kirazıyla ünlüdür. Yerli halk kendilerine manav diyorlar. Görüntüsüyle Avrupa köylerini aratmaz.