3 Mart 2010 Çarşamba

Türkçenin yozlaşması


Konuşulan ve yazılan Türkçeye baktığımız zaman yozlaşma
başlamış.

 Daha da eskidir bu yozlaşma ki, bunu fark eden
Karaman oğlu Mehmet bey divanda, dergahta, bargahta,
 mecliste, meydanda Türkçe konuşulacak, bildirgesi
dilimizin yozlaşıp, Arap ve Acem dilinin hakimiyeti altına
 girdiğini görmesidir.

 Ne yazık ki Osmanlı bu bildirgeyi duymamış bile.
"Karaman oğulları Osmanlıyı çok uğraştırmıştır egemenliğine alabilmek için". 
Osmanlı bir dil oluşturmuş Arap, Acem ve Türkçe karışımı. Öyleki, saraydan yayınlanan bir ferman'ı Osmanlı vatandaşının algılaması olanaksızdı.. (Bakınız  1839 tanzimat ferman'ı 1856 ıslahat ferman'ı)  Bu günkü siyasetçilerimizin yaptıkları konuşmaları da dinleyen seçicilerin çoğunun siyasilerin konuştuklarını  anlamadıklarını tespit etmek zor değil..

Padişah isimleri dahi Araplaşmış.(Abdülhamit, Abdülmecit, Abdülaziz)
Ne dilimiz'de nede isimlerimiz'de Türklük kalmamış.
 Fransızlar'la biraz yakınlık kurmuşuz Fransızca kelimeleri
dilimize sokmuşuz. Almanlar'dan, İngilizlerden alınan
kelimelerle Türkçe olmuş çorba..  Bu gün dahi Osmanlıca ve yabancı
kelimeler kullanılıyor ise, sorumlular  en başta Türk dil
kurumu, edebiyatçılar ve eğitimcilerdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder