9 Nisan 2010 Cuma

Gece

Kömür gibi kara kapkara bir gece, gökyüzü ise geceden de kara..
Sen ve ben..
Önümüzde karanlık bir gece üç saatlık uzuuun bir yol..
Neler konuştuk neleer!! Neler düşündük neler istedik.. Ve neler hayal ettik hatırlıyormusun? Hepsini teker teker hatırlıyorum ben. Afrikanın kuzey sahilleri ikimizi de cezbediyordu.Mısırdan başlayıp Libya, Tunus, Cezayir ,Fas ve Cebelitarık boğazını geçip Avrupaya geçmekti amacımız.

Bir arkadaşımız bize yardımcı olacağını yazmıştı. Ona gidiyorduk cebimizdeki son paramızla benzin alıp yola koyulmuştuk seninle.
Ne yazık ki benzinimiz  yetmedi sebebide sendin bu olayın. Haydi yürü bakalım bu soğukta bu yağmurlu  kapkara gece de üç saat yolu..Son paramızla bira sigara almasaydın şimdi bu kapkaranlık gecenin ortasın da sen ve ben yapayalnız sırılsıklam kapkara kalmazdık.

Sabaha karşı arkadaşımızın kapısını çalarken başını  omuzuma koymuş ayakta uyuyordun. O an seni ve bütün hatalarını affetim canım dostum benim..

Arkadaşımız uyku sersemi kapıyı açıp bizi karşısında o perişan halimizle görünce..
Ooo sabah kuşları hoş gelmişler ama boş gelmişler  ne oldu sizlere böyle arabanız nerde diye sorarken, sen onu itip  içeri koşarak  kanapeye kendini öyle bir attın ki arkandan biz gülmeye başlamıştık bile.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder